Hukuk Güncesi
16 Eylül 2019 Tarihinde yazıldı
Yapay Zeka ve Fikri Mülkiyet Hukuku
İnsan zekasını taklit eden, düşünen, karar alabilen hatta kendini geliştirebilen inorganik sistemler olarak tanımlanan Yapay Zeka (“YZ”) fikri mülkiyet hukuku (“FMH”) ile karmaşık bir ilişki yaratıyor.
Bu tanımdan yola çıktığımızda şu sorular ortaya çıkıyor;
- İnsan zekasını taklit eden bu inorganik sistem, insanın “yaratıcı zekası” gibi FMH alanında bir ürün yaratabilecek midir?
- YZ’nin kendisi bir FMH ürünü müdür?
- YZ bir ürün yaratırsa bu ürünün hukuki statüsü/tanımı ne olacaktır?
- YZ bir FMH ürünü geliştirdiyse bunun hak sahibi kim olacaktır?
- YZ’yi kullanan bir kullanıcı bir ürün geliştirdiyse sahibi YZ’mi ya da YZ’nin sahibi mi? yoksa kullanıcı mı olacaktır?
- YZ bir eser yaratırken başkasının eserinden intihalde bulunduğunda sorumlusu kim olacaktır?
Bu soruları sorduğumuzda dahi YZ’nin bizleri FMH alanında devasa sorunlarla karşı karşıya getireceğini öngörmek mümkündür.
TELİF HUKUKU ve YAPAY ZEKA
Yapay Zeka’nın Kendisi Telif Hukuku Koruması Altında mıdır?
YZ’nin hukuki kişiliği var mıdır sorunu uzunca bir süredir tartışılmaktadır. Ancak telif hukuku açısından YZ’nin niteliğini düşünürken onu oluşturan unsurları incelememiz gerekecektir. YZ unsurlarını düşündüğümüzde iki unsurdan oluştuğunu görürüz; akıllı yazılım ve akıllı algoritmalar. Aslında her yazılım uygulamada algoritmalardan yararlanır. Ancak artık karşımıza çıkan yazılım gelişerek çok yüksek kapasiteye ulaştığından akıllı yazılım; algoritmalar ise çok fazla ve karmaşık metodlar haline dönüştüğü için akıllı algoritmalar olarak anılmaya başlamıştır.
YZ bir robotun unsuru olduğunda bu bütünsel sistemin patent konusu olup olamayacağı ayrı bir tartışma konusudur.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 2. maddesi uyarınca bilgisayar programları “Eser” olarak koruma altına almıştır. Algoritmalar ve akıllı algoritmalar tek başlarına telif koruması dışında olsa bile YZ öncelikle bir akıllı yazılım olarak telif hukuku kapsamında eser sayılacaktır.
Algoritmalara gelince, bunlar telif hukuku koruması altında olmamakla birlikte niteliğine göre özel algoritmalar veya akıllı algoritmalar ticari sır kapsamında korunabilecektir.
Yapay Zeka “Eser” Yaratabilir mi?
YZ gelişmeleriyle birlikte beste yapan, resim, grafik çizen, fotoğraf çeken, çeviri yapan, roman yazan, şiir yazan YZ’lerden bahsetmeye başladık. Telif hukuku açısından ilk sorun burada ortaya çıkıyor. YZ’nin ürettiği eseri telif hukuku kapsamında “Eser” olarak kabul edecek miyiz?
Bir ürünün telif hukukunda yaratıcı faaliyet sonunda ortaya çıkan “Eser” tanımı içine girmesi için bazı şartlarının olması gerekiyor.
Telif Hukuku, sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini korur.[i] Bu hükmü Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarıyla yorumlarsak, bir ürünün “Eser” sayılması için iki unsur gereklidir. i) Objektif Unsur: İktisaden değerlendirilmeye elverişli olmak, fiziki varlığı olmak, ii) Sübjektif Unsur: Sahibinin hususiyetini taşıması. Güzel sanat eserlerinde bunlara ek olarak ayrıca “bedii/estetik” nitelik gerekmektedir.
O halde YZ tarafından üretilen bir beste olduğunu düşünelim. Bu beste diğer besteler gibi çalınabilmekte, yani objektif unsuru içermektedir. Fakat sübjektif unsur nasıl tespit edilecektir? Sahibinin hususiyeti, YZ’ye bakarak mı onun sahibine bakarak mı araştırılacaktır? Burada eser sahibinin statüsü devreye girecektir.
Eser Sahibi Statüsü
Klasik telif hukukunda “Eser Sahibi” gerçek kişidir. Çünkü yaratıcı faaliyeti gerçekleştiren, zekası olan insandır. Kurum, kuruluş ve şirketler ancak bünyelerinde çalıştırdıkları gerçek kişilerin telif haklarını kullanma hakkına sahip olurlar. Her ne kadar Avrupa’da yapılan tartışmalarda YZ’ye bir tüzel kişi gibi statü verelim denilse de bu görüş pek yaygınlık kazanmamıştır.
Bu durumda “sahibinin hususiyeti” kriterini YZ’nin kendisinde mi, onu bu konuda geliştiren, ona komutlar dizgesini veren kişide mi arayacağız?
Eğer, ortaya çıkan müzik eseri gerçekten basit bir taklitten ibaret değilse ve hususiyeti yani farklılığı, orijinalliği varsa eser sayılabilir mi?
Mevcut Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu yaratıcının gerçek kişi olması ve eserin hususiyetinin sahibine, yani gerçek kişiye ait olması gerektiği temeli üzerine kurulduğu için mevcut düzenlemeye göre, YZ’nin geliştirdiği bir beste “Eser” olarak kabul edilemeyecektir.
Ancak ifade etmek gerekir ki, bu konuda klasik telif hukuku zorlanmaya devam edecektir. YZ’ler özel nitelikte ürünler geliştirmeye devam ettikçe mevcut telif düzenlemeleri yetersiz kalacaktır. Örneğin; Dünya’nın ilk bilgisayar tarafından üretilmiş müzikali 2016 yılında Londra Sanat Tiyatrosu’nda sunulmuştur. Yine Annie isimli YZ kendisini dinleyicinin zevkine göre sürekli geliştirebilmekte, Annie tarafından geliştirilmiş müzik ürünleri amazon.com. sitesinden satın alınabilmektedir.[ii]
İngiltere’de kabul edilen 1988 tarihli, Telif Hakkı Tasarımlar ve Patentler Kanunu uyarınca bilgisayar tarafından bir müzik eseri veya sanat eseri gerçekleştirilirse, hak sahibi o bilgisayarı programlayan kişi olacaktır. Amerika örneğinde ise Telif Hakları Bürosu gerçek kişilere ait olmayan çalışmaları eser olarak kabul etmemektedir.[iii]
İngiltere örneğinde bile sorunlar bitmemektedir. Örneğin gitarla bir beste yapılacaksa bunun için bilgisayar programında bazı şablonlar olabilecektir ve bunlar hızla gelişecektir. Hele bu konuda bir portal oluşturduğunuzu ve gitarla beste yapmak, kendi şablonlarını portala yüklemek isteyenler olduğunu, başkalarının da bu portala girerek o şablonlar üzerine çalışmalar yaptığını hatta şablonu değiştirdiğini düşündüğümüzde “Eser Sahibi”ni tespit etmek her zaman kolay olmayacaktır. YZ, onun sahibi, şablonu değiştiren bir diğer ifadeyle işleyen kişi arasında özel ilişkiler doğacaktır.
YZ’nin resim, gravür, şiir roman vb. eser üretimleri için de aynı tartışmalar geçerli olacaktır.
YAPAY ZEKA VE PATENT HUKUKU
Yazılımların-YZ’nin Kendisinin Patentlenmesi
Kara Avrupası’nda ve Türkiye’de yazılımlar, algoritmalar Avrupa Patent Sözleşmesi’nde olduğu gibi kural olarak patent kapsamı dışındadır.[iv] YZ de esas itibariyle algoritma ve yazılımdan oluşur. Bu nedenle YZ’nin kendisi ilke olarak patent kapsamı dışındadır. Bunun istisnası; yazılımlar ancak özel bir donanımla birlikte (bir sistem parçası olarak) kullanılarak tekniğin bilinen durumları aşması halinde patent konusu olabilecektir. Ancak burada “tekniğin bilinen durumunun aşılması” kriterinin giderek zorlaştığını yani patentlenebilir bir sistem bulmanın o kadar kolay olmadığını söylemekle yetinelim.
YZ-Robot Buluşları
Kendisi patentlenebilir olsun olmasın bir YZ’nin-robotun bir buluş yapması halinde bu buluş tescil edilebilecek midir? Tescil edilebilecekse kimin adına tescil edilebilecektir?[v]
Patent hukukunda da hak sahibi tıpkı telif hukukunda olduğu gibi “gerçek kişi”dir. Gerçek kişi bir şirket bünyesinde çalışıyorsa o buluşla ilgili haklar şirketin/tüzel kişinin olabilecektir. Bu nedenle robot buluşlarının sahibinin kim olacağıyla ilgili hukuki tartışma, robotların statüsü üzerinden daha uzun bir süre devam edecektir.
Av. Haluk İnanıcı
[i] 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, m. 1/B-a
[iii] Zorluel, age., s.325
[iv] Sınai Mülkiyet Kanunu, m.82/2-b, c