Hukuk Güncesi
25 Ocak 2018 Tarihinde yazıldı
Mirastan Feragat Sözleşmesi
Mirastan feragat, miras bırakan ile feragat eden/ muhtemel mirasçı arasında, miras hakkından feragat edildiğine dair bir sözleşme ile yapılmaktadır. Bu sözleşme ile mirasçı, doğacak miras payının tamamından veya bir kısmından feragat edebilir.
Mirastan feragat sözleşmesi, Medeni Kanun (“MK”)’da düzenlenen miras sözleşmesi türlerinden biridir. Bu nedenle miras sözleşmesine ilişkin MK md. 503 uyarınca, sözleşme yapıldığı sırada tarafların ayırt etme gücüne sahip ve ergin olması gerekmektedir. Ayrıca MK md. 545 uyarınca, sözleşmenin geçerli olabilmesi için resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmesi, sözleşmenin tarafları arzularını resmi memura aynı zamanda bildirmesi ve düzenlenen sözleşmeyi memurun ve iki tanığın önünde imzalaması zorunludur. 545. maddeye aykırılık (sözleşmenin noter huzurunda değil adi yazılı şekilde yapılması, taraflardan sadece birinin hazır olması, taraflardan birinin yerine vekilinin katılması vb.) sözleşmenin geçersizliği sonucunu doğurmaktadır.
Mirastan feragat sözleşmesi ivazlı ve ivazsız olmak üzere iki türlü yapılabilir. MK md. 528/3 uyarınca ivazlı feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur. İvazsız feragatte altsoyun durumuna ilişkin özel bir düzenleme olmadığından, ivazsız feragat altsoyu etkilememekte, altsoyun mirasçılığı devam etmektedir. Diğer yandan öğretide miras bırakan ve feragat edenin, feragat sözleşmesinde bu durumun aksinin kararlaştırmasının mümkün olduğu kabul edilmektedir.
Feragat sözleşmesi iki halde hükümden düşebilmekte, feragat eden, sanki feragat sözleşmesi hiç yapılmamış ve mirasçılık sıfatını kaybetmemiş gibi miras paylaşımına katılmaktadır:
- MK md. 529/1: Feragat sözleşmesinin belli bir mirasçı lehine yapılması ve bu kişinin sonradan herhangi bir sebeple (ölüm, mirastan feragat, mirasın reddi, mirasçılıktan çıkartılma, mirastan yoksun olma vb) mirasçı olamaması
- MK md. 529/2: Feragat sözleşmesinin belli bir kişi lehine yapılmaması (bu durumda feragat en yakın ortak kökün altsoyu lehine yapılmış sayılır) ve en yakın ortak kökün altsoyunun herhangi bir sebeple mirasçı olamaması.
Mirastan feragat sözleşmesi; korkutma, aldatma, yanılma gibi irade sakatlığı hallerinde veya işlem sırasında ayırt etme gücünün bulunmaması gibi hallerde iptal davasına konu olabilmektedir. Diğer yandan, mirasın reddinde öngörülen, malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçının alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddetmesi üzerine alacaklılar tarafından açılan reddin iptali davası, feragatte kıyas yoluyla da olsa uygulama alanı bulmamaktadır.
Av. Nihan Malkoçer