Hukuk Güncesi

03 Ocak 2024 Tarihinde yazıldı

Sinemada Senaryo Öncesi Metinler Çerçeve Metinler ve Bu Metinlerin Hukuki Koruma Altına Alınması

 

Av. Haluk İnanıcı 

Senaryo telif sözleşmeleri esnasında kısmen de olsa şahitlik ettiğim senaryo yazım süreçlerini gördüğümde hayrete düşmüştüm. Senaryo dediğin de bir metin, herhalde bir öykü gibi yazılıyor ya da bir öykü senaryoya dönüştürülüyor diye düşünürdüm. Oysa yönetmenin veya senaristin kafasında bir senaryo fikri bir gazete haberinden doğabileceği gibi bir romandan, hikayeden de doğabilirmiş ve o fikir bir kez ortaya çıktıktan sonra yazarının kafasını sürekli meşgul edecek bir süreç başlarmış. Bir film-senaryo ihtilafında; senaryonun gelişim aşamasında, 3-4 yıla yayılan bir süreçte 12 tane senaryo yazıldığını, metnin birden fazla yazarın, ekibin elinden geçtiğini öğrendiğimde nitelikli işlerin ortaya öyle kolaylıkla çıkmadığı gerçeğini de teyit etmiş oldum. Senaryo öncesinde ilk synopsis, tretman aşamaları düşünüldüğünde daha film çekimine başlanılmadan ne kadar zahmetli bir işe girişildiği anlaşılabilir.  

Synopsis, Tretman, Senaryo 

Synopsis kaba olay örgüsünü ifade eden bir metin olduğu için genel kural olarak telif hakkı doğuran bir belge olarak görülmez. Ancak tretman senaryonun alt yapısını teşkil eden bir metin olarak eğer yazarın hususiyetini taşıyorsa eser sayılarak telif koruması altına girer. Bir diğer deyişle bir yazarın tretmanı oluşturduğunda onu çeşitli yöntemlerle koruma altına alması hem tretmanı hem de ileride çekilecek filmi koruma almış olacaktır. 

Senaryo çalışması tretman yazarı tarafından yapılabileceği gibi farklı yazarlar tarafından hatta bir senarist ekibi tarafından da yapılabilir. Bu durumda tretman hakkı ve senaryo hakları farklı kişilere ait olur. Bu nedenle yapımcılar tarafından tretman ve senaryo telif haklarının usulüne uygun sözleşmelerle ayrı ayrı devralınması gerekir. Örneğin tretman hazır olduğu için mali hak devir (tasarrufi), senaryo henüz hazır olmadığı için taahhüdimali hak sözleşmesi akdedilir. 

Dizi Film Çerçeve Metinleri 

Dizi film sektörünün gelişmesiyle birlikte film öncesi yeni metinler ortaya çıkmaya başladı. Dizi film projeleri maliyetli projeler oldukları için, kısa metinlerle veya farklı modellerle, televizyon kanalları ya da giderek yaygınlaşan çevrim içi film kanallar ikna edilmeye,kaynak/destek teminine çalışıldı. Bu model halen hızla devam ediyor. Bir yandan diğer yazımızda bahsettiğimiz opsiyon sözleşme modelleri diğer yandan dizi çerçeve metin modelleri de kullanılıyor. 

Genel Çerçeve Metin veya birkaç bölümün synopsis, tretman veya senaryosunun hazırlanması ve takdimi en çok kullanılan modeldir. Bir dizi film projesi çerçevesinde dizi filmin genel hikayesini, karakterlerini, bölüm akışlarını anlatan bir çerçeve metin hazırlanmaktadır. Telif hukukunun, sektörün yerleşmiş terimlerini kullanmadan yana olduğum için, ben buna dizi synopsisi, dizi tretmanı demeyi tercih ediyorum. Bu çerçeve metne birkaç bölümün tretmanı ya da senaryosu da eklenebiliyor. Böylece yapımcının veya film gösterim kanalının dizi hakkında fikir sahibi olması mümkün hale geliyor. Tabii telif hukukunu ilgilendiren bu kısımlar yanında projenin özelliğine göre dosyaya örneğin; başrol oyuncusu/ları, yönetmen, senarist, cast, müzik vb. dosyalar ya da onlarla yapılmış opsiyon sözleşmeleri eklenebiliyor.  

Çevrim İçi Film Gösterim Mecralarının Sunduğu İmkanlar 

Sektörde, çevrim içi film platformlarıyla ortaya çıkan yeni bir gelişme de; bu platformların tüm dizilerin, filmlerin rayting ölçümlerine, seyircinin tercih, beğeni bilgilerine sahip olmasından ötürü; yapımcılara kendilerine sunulan proje kapsamında değişiklik veya geliştirme önerileri, planları sunmasıdır. Yapımcılar bu doğrultuda senaryolarla gerekli değişiklikleri yapmakta veya taahhütte bulunmaktadırlar. Bu yeni gelişme; yapımcıların senaryo veya orijinal bir öykü (hikaye, roman varsa) hak sahiplerinden de bu tür değişiklik iznini önceden almasını gerektirmektedir. Aksi halde orijinal bir eserin (senaryonun, öykünün, romanın) değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi böyle bir durumda “eser sahibinin manevi hakkını” ihlal edici, cezai müeyyidelere kadar varan yaptırımlar söz konusu olabilir. 

Fikir Veren Belgeler, Telif Hakkı Doğuran Belgeler 

Bilindiği üzere telif hukuku fikri korumaz. Telif Hukuku; Fikirlerin gelişmesi, dolaşması, çatışması engellenemez ve fikirler mülk konusu olamaz. Bu nedenle yapımcılar, yazarlar, yönetmenler kafalarında olan filme ait fikirleri “koruma altına girecek” hale gelmeden bir başka deyişle fiziki bir kimliğe bürünmeden konuşmamalı. Bu anlamda henüz tretman ya da senaryo haline dönüşmemiş fikirler, yazılar, metinler üçüncü şahıslarla paylaşılmamalı. Sinema sektöründe bilinen bir şeydir, bir mecra aktörüne bir proje verirsiniz, beğenmezler; bir bakarsınız fikriniz aylar sonra karşınıza bir film olarak çıkar. Bu film benim eserimden çalınmış iddiaları, önemli yönetmenler tarafından dahi sıkça ifade edilmektedir.  

Bir yapımcı veyayazar bu nedenle senaryo öncesi belgelerin korunması için bazı tedbirler almalıdır. Bir film projesi veya dizi film projesinden bahsediliyorsa ortada en azından film tretmanı veya dizi tretmanı (çerçeve tretman) hazır olmalıdır. Tretmanlar da eğer sahibinin hususiyetini taşıyorsa telif hukuku kapsamında korunurlar. Doğrusu ortaya bir senaryo çıkarmak veya haklarını devralmak olmalıdır. Bununla beraber bir dizi film projesi söz konusu ise; dizinin çerçeve tretmanı ve en azından bir iki bölüme ait senaryo hazır olmalıdır ki; film bir mecraya proje olarak takdim edilsin.  

Senaryo veya Senaryo Öncesi Proje Dokümanlarının/Filmin Hukuki Koruma Altına Alınması 

Elbette, bir film veya dizi film projesi metinleri, başrol oyuncusu, cast, diyalog yazarları, müzik vb. unsurları anlatan dokümanlar bir mecraya verilmeden hukuki güvence altına alınmalıdır. Bu soru, yani yarattığım eserleri nasıl koruyacağım sorusu telif avukatlarına en çok sorulan soruların başında gelir. Bir proje bir mecraya takdim edilirken, kapak sayfasında “Proje hukuki koruma altına alınmıştır.” İbaresini taşıması suistimali önlemede yardımcı olacaktır. Peki bu hukuki koruma nasıl alınacaktır. 

Tarihin ilk hukuki koruma önlemlerinden birini herkes bilir: Eseri posta ile kendine gönderme yöntemi Ancak bu yöntemin o dönemde de ne kadar koruma sağladığı tartışmalıdır. Zarfın açılıp açılmadığı, içindeki metnin değişip değişmediği vb. sorular her zaman gündeme gelecektir.  

Dijital imkanlar ortaya çıkıncaya kadar, senaryonun-tretmanın bir suretinin notere tevdi edilerek emanete alınması yöntemini kullandık bir süre. Senaryonun veya tretmanın belirli/önemli sayfalarının noter suretini çıkardık bir süre (tamamına ilişkin noter masrafı fazla olduğu için). Kültür Bakanlığının ihtiyari tescil müessesini yazılımlar için kullandık bir süre. Hatta önemli projelerde mahkemeye başvurarak hak sahipliğinin tescilini de uyguladık bazı eserler için. Ancak dijital çağda bu yöntemler çabuk eskidi. Artık herkesin oturduğu yerden yapabileceği basit koruma imkanları var. 

Elektronik imza ile birlikte bu hizmeti veren servis sağlayıcılar (SS) hızla çoğaldı. Bu SS’ler aynı zamanda “zaman damgası” işlemi de yapmaya başladılar. Bilgisayarınızdan SS sayfasına girerek tretmanınızı, senaryonuzu makul ücretlerle zaman damgasıyla damgalamanız (tasdik ettirmeniz) bugün için en uygun yöntemdir. Bu SS’lerdenbir iki örnek vermek gerekirse: https://www.tasdix.com/;https://e-tugra.com.tr/sitelerine veya https://www.btk.gov.tr/elektronik-sertifika-hizmet-saglayicilari adreslerine bakılabilir. 

Bir kişinin elindeki metni SS’ye tasdik ettirmesi, onun o eserin sahibi olduğuna ilişkin olarak mutlak bir koruma sağlamaz. Ancak ihtilaf halinde, hak iddia edenin de aynı şekilde hak sahibi olduğunu gösterir daha önce tasdiklenmiş bir başka belgeyi göstermesi gerekir. Bir diğer deyişle, sinema proje belgesini SS’ye tasdik ettirenin elinde, onun sahibi olduğuna ilişkin ciddi bir karine oluşur. Aksini ispat ancak aynı nitelikte veya üstün niteliklerde delillerle olabilecektir. Örneğin bir telif hırsızlığı söz konusuysa, bunu iddia eden mağdur, ortada başkasına ait zaman damgası bulunsa bile çeşitli delillerle bu hırsızlığı ispat etme imkanına da sahiptir. 

Yapımcılar İçin Kılavuz 

Projenin Adı-Marka Hakları 

Yukarıda söylediğimiz, film öncesi sinema belgeleriyle ilgili tüm örnek ve öneriler yapımcıların dikkat etmesi gerekli hususları da içermektedir. Ayrıca belirtmek gerekir ki; bir eserin adı sahibine onunla ilgili bir hak doğurur. Ancak örneğin bir tretman veya senaryo metni film olacağı için film hakları ayrı bir hak türüdür. Öte yandan marka hakları sahibi lehine mutlak bir hak bahşeder. Günümüzde fazla olmamakla birlikte, bazı “suiniyetli kişiler” bir filmin çekimini duyduklarında o filmin adını kendi adlarına “sinema alanında” marka olarak tescil ettirmekte, tam film gösterime gireceği anda, filmde bu adı kullanamayacaklarına ilişkin ihtar çekip para talep etmektedirler. Elbette öncelikli hak sahibinin koşulları varsa bu markanın iptalini talep etme hakkı vardır. Ancak böyle bir hak olsa bile filmin gösterimi, en az 5 yıl sürecek bir davanın sonunu bekleyecektir.. Bu nedenle, bir film projesi belirmeye başladığı ilk anda adının hem fiziki hem de sinema alanında yayın haklarının ilgili marka sınıfında marka olarak tescili edilmesi bir zorunluluktur. Bu da eser sahibi ya da yapımcıya daha başlangıçta haklarını koruma imkanı verecektir. 

Yapımcı Gizliliği 

Bir yapımcı, kendisi tarafından oluşturulan ve/veya kendisine sunulan bir film projesiyle ilgili olarak firma içinde daha ilk konuşma anından itibaren tüm toplantılarıyla ilgili toplantı tutanakları düzenleme ya da çevrim içi görüşmeleri kayıt altına almalıdır. Öncelikle, bir proje konuşulmaya başlanıldığı andan itibaren görüşmelere katılan kişileriçin şirket için gizlilik sözleşmeleri olanlar hariç gizlilik metinleri düzenlenmelidir. Şu halde bir projeye karar verilmesi sürecinin ilk aşaması film öncesi belgelerin haklarının usulüne uygun sözleşmelerle devralınması ise, diğerleri o projenin adının marka olarak tescili, belgelerin hukuki koruma altına alınması ve yapımcı iç toplantılarıyla ilgili gizlilik kurallarının kurumsallaştırılması olmalıdır. 

 
 

Diğer Yazılar

 
 
Copyright © İnanıcı - Tekcan Avukatlık Bürosu Uyarı
Mahmut Yesari Sok. No:47 Koşuyolu 34718 Kadıköy/İSTANBUL - Tel : 0 216 340 82 15 - Fax : 0 216 340 82 20
 
 

Copyright © İnanıcı - Tekcan Avukatlık Bürosu

Mahmut Yesari Sok. No:47 Koşuyolu 34718 Kadıköy/İSTANBUL - Tel : 0 216 340 82 15 - Fax : 0 216 340 82 20