Hukuk Güncesi
29 Nisan 2020 Tarihinde yazıldı
COVID-19 Salgınının Yazılım Sözleşmelerine Etkisi
Yazılım dünyasının son beş yıldır parlayan yıldızı, yazılımın uzaktan süreli hizmet olarak sunulması yani bulut hizmetidir. Ancak on premise olarak tanımlanan, yazılımın kopyasının fiziki taşıyıcılardan veya internet üzerinden temin edilerek yerel bilgisayara kurulması yöntemi aslan payını hala muhafaza etmektedir.
On premise lisans satışları ani edimli borç ilişkisi doğuran lisans satış modelidir. Lisans bedeli ödendiğinde verilen şifre ile yazılım uzaktan indirilerek kopyalanır. Bu nedenle ilk etapta Covid-19 salgınının ani edimli lisans satış sözleşmelerine etki etmeyeceği düşünülebilir. Lisans bedeli ödenmiş, yazılım kopyası teslim alınmıştır. Eğer yazılım lisansı bir projeye bağlı olarak alınıyor ve salgın, devam eden proje sürecine rastlamışsa bunu ayrıca değerlendirmek gerekir.
Yazılım firmaları yazılımın mevcut halini olduğu gibi lisanslar. Yazılımın tüm ihtiyaçları karşılayacağı taahhüdü vermezler. Hatta zımni olarak yazılımın her zaman kusurlu olacağı, her yeni sürüm veya versiyonda bu kusurların ortadan kaldırılacağı, yazılımın sürekli geliştirileceği ve bunun sürekli bir lisans ilişkisi gerektirdiği ifade edilir. Bu da lisans satışı yanında sürekli borç ilişkisi doğuran “standart bakım” hizmeti sunulmak suretiyle gerçekleştirilir. Yerinde destek içermeyen bu hizmet paketi, satın alanlara o yıl içinde yeni sürümlerden yararlanma imkanı ve standart fonksiyon sorunları için sınırlı bakım hizmeti verir.
Covid-19 salgını yükümlülükleri tamamlanmış lisans sözleşmelerine etki etmeyecektir ancak lisansör ve müşteri arasında “standart bakım” sözleşmesi yapılmışsa; taraflar arasında sürekli borç ilişkisi doğacağından değerlendirme farklılık içerecektir.
Bakım hizmeti sunan yazılımevleri açısından Covid-19 nedeniyle sözleşmeye etki edecek bir husus olmadığı ifade edilecektir. Çünkü bakım hizmeti için yatırım yapılmış, alt yapı hazırlanmış olup yazılım geliştirme faaliyetleri devam etmektedir. Çağrı merkezleri faal olarak müşterinin hizmetine sunulmuş durumdadır. Müşteriler açısından ise iki farklı durumu ayırmak gerekecektir. Sattığı hizmetler salgın nedeniyle etkilense bile ticari faaliyetine devam eden müşteriler açısından değerlendirilecek yeni bir hukuki durum yoktur. Ancak mal ve hizmet satışı tamamen durmuş müşterilerin mücbir sebep nedenine dayanıp sözleşmelerini askıya alıp alamayacakları da farklı değerlendirmelere konu olabilecektir. İkinci tür müşterilere örnek olarak bir hava yolu veya kara yolu şirketini ele alalım. Salgın nedeniyle düzenleyici işlemle faaliyeti yasaklanan taşıma firması standart bakım hizmeti bedelini ödemekle yükümlü olmaya devam edecek midir? İdari bir işlemle yasaklanmasa bile, salgın nedeniyle faaliyetleri durmuş taşıma şirketleri açısından mücbir sebebin varlığı iddiası ciddiye alınacaktır.
Konu mücbir sebep haline dönüştüğünde taraflardan birinin sözleşmeyi askıya alma, belirli bir süreden sonra sözleşmeyi feshetme hakkı doğabileceği düşünülebilir. Muhtemelen sözleşmelerinde de bu durum düzenlenmiştir. Ancak yazılım sözleşmeleri açısından bu fesih pratikte müşterinin işine yarayacak mıdır? Bu değerlendirme de iki duruma göre farklı yapılabilir. Eğer müşteri salgın hastalık nedeniyle tasfiye aşamasına gelmişse, sözleşmesini askıya alıp ödeme yükümlülüğüne son verebilecektir.
Genellikle yazılım geliştirme hizmeti süreklilik arz ettiği için, standart bakım sözleşmesi askıya alınsa veya feshedilse bile, firma yeniden ticari faaliyete geçtiğinde lisansına sahip olduğu yazılımdan yeniden yararlanmak isteyecektir. Örneğin, başta ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) olmak üzere EAS (Kurumsal Uygulama) yazılımlarıyla ilgili standart bakım sözleşmesi mücbir nedenle sona eren müşterinin standart bakım hizmetinden yeniden yararlanmak istemesi, geçmiş yazılım geliştirmelerinden de yararlanma talebi anlamına gelecektir. Bu durumda geriye dönük ödemediği standart bakım-güncelleştirme hizmet bedelini ödemekle yükümlü olacaktır. Bir diğer deyişle standart bakım sözleşmelerini askıya alma veya feshetme, geçen dönemdeki yazılım geliştirmelerinden yararlanmadan yola devam etme imkanı bulunmayan müşteri için pratikte çok fazla bir işe yaramayacaktır.