Hukuk Güncesi

30 Kasım 2017 Tarihinde yazıldı

Reklam Sözleşmeleri ve Telif Hukuku

Telif Hukuku öncelikle “eser sahibi”ni korur. Telif hukukunda önemli bazı ilkeler, aksi düzenlenemeyecek hükümler, önceden feragat edilemeyecek haklar vardır. Bu hususlara riayet edilmeden yapılacak bir sözleşme veya ilgili hükmü geçersiz sayılacağından, reklam dünyasında yapılan onlarca çeşit sözleşmeyi tasnif etmek telif hukuku açısından çok önemlidir.

Bir reklam ajansı bazı reklam işleri için bünyesinde bir grafik tasarımcı, metin yazarı, fotoğrafçı gibi “yaratıcı faaliyet ifa eden” kişileri barındırabilir. Bu kişiler Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (“Kanun”) tarafından “eser sahibi” olarak tanımlanır. Bu durumda bu eser sahipleri aynı zamanda reklam ajansının bordrolu çalışanı sıfatını taşırlar. Kanun 18. maddesinde bu statüde çalışan eser sahipleri için özel bir hüküm getirmiş ve bu kişiler tarafından yaratılan eserlerin haklarının, işveren tarafından kullanılacağını açıkça düzenlemiştir. Bir diğer deyişle, bir reklam ajansının bünyesinde çalışacak grafik tasarımcı veya fotoğrafçı veya metin yazarının tek başlarına veya birlikte oluşturdukları eserlerin hakları, reklam ajansı tarafından kullanılacaktır. Buna bağlı olarak, reklam ajansı bu kişiler tarafından yaratılmış reklam eserleriyle ilgili, müşterileriyle doğrudan sözleşme akdedebilecektir veya taahhüt altına girebilecektir. Bu yaratıcı kişiler reklam ajansında müdür, yönetim kurulu üyesi gibi sıfatlarla çalışıyorlarsa da aynı durum geçerli olacaktır. Belirtmemiz gerekir ki, “hakların ajans tarafından kullanılmasıyla” o hakların karşılığı telif ücretlerinin ödenmesi farklı konulardır. Kanunun 18. madde hükmünde bu konuda bir boşluk bulunmaktadır. Bu durumda, çalışan statüsündeki eser sahipleriyle yapılacak iş sözleşmeleri farklılıklar içerecektir. Bu iş sözleşmelerinde yaratılacak eserlerle ilgili ek telif ücretleri düzenlenebilir. Böyle bir düzenleme yapılmasa dahi, bazı hallerde eser sahibi-çalışan yine de ek telif ücreti talep edebilir. Bu nedenle bu kişilerin iş akitlerinin düzenlenmesi özel önem taşımaktadır.

Ancak reklam dünyasının genişliği ve yoğun rekabet ortamı; ajanslara çoğu zaman yaratıcıları kendi bünyesinde çalıştırma imkânı vermez. Öte yandan, reklam ajanslarının reklama göre gerekli yaratıcı ekibi hemen oluşturma imkânına sahip olmaları nedeniyle iş ilişkisi gerekli de değildir. Telif sözleşmeleri ise, böyle bir durumda hayati önem arz eder. Ajansın Kanun’a uygun biçim ve içerikte bir sözleşme akdetmemesi halinde, gerek yaratıcılarla gerekse müşterileriyle ihtilaf içine düşmesi kaçınılmazdır. Bu konuyu biraz açmamız gerekiyor.

Ajansların reklam ürününü geliştirecek yaratıcılarla ayrıntılı telif sözleşmeleri akdetme zorunluluğu: i) Telif hak sahiplerinin hangi haklarını, hangi mecralarda kime devrettiğinin, ii) Bu haklar üzerinde verilen lisansların tespiti, iii) Ajansın veya müşterinin bu reklam ürünleri üzerinde işleme haklarının olup olmadığı iv) Bu haklarla ilgili ödenecek telif ücretlerinin tespiti, mükerrer kullanmadaki ücretlerin tespiti gerekliliğinden doğmaktadır. Bu sözleşmeler düzgün yapılırsa, reklam ajansı müşterileri karşısında zor durumda kalmayacaktır…

Bir ajansın reklam filmini bir “Film Yapımcısı”na çektirmesi halinde ise araya bir “reklam aktörü” daha girdiği için ilişki daha da karmaşık bir hal alacaktır. Reklamda icracı sanatçı statüsü taşıyan oyuncu ve seslendirme sanatçıları da mevcutsa bu ilişki zinciri uzayacaktır.

Altını çizmekte yarar var; reklam ajanslarının müşteriyle yapacakları reklam ajans sözleşmeleri de karmaşık bir yapıya sahiptir. Konuya tersten bakacak olursak, bir firmanın kendi reklam ajansıyla yapacağı sözleşmenin bu karmaşık yapıyı ve ilişki zincirini kapsayacak şekilde; çelişkili hükümler ve boşluklar barındırmayan sözleşmeler yapması gereklidir. Reklam bütçelerinin büyüklüğünü ve hak yönetiminin önemini düşündüğümüzde bu gereklilik daha da belirgin hale gelmektedir.  

Sonuç olarak; reklam ürünü geliştirecek aktörlerle ve müşterilerle sözleşme akdedecek reklam ajansının, akdedeceği sözleşmelerde aynı dili kullanması ve sözleşmeleri Kanun’a uygun olarak akdetmesi; hem kendi menfaati açısından hem de reklam aktörleri arasında gereksiz ihtilaf çıkmaması açısından önem taşır.

Av. Nihan Malkoçer

 
 

Diğer Yazılar

 
 
Copyright © İnanıcı - Tekcan Avukatlık Bürosu Uyarı
Mahmut Yesari Sok. No:47 Koşuyolu 34718 Kadıköy/İSTANBUL - Tel : 0 216 340 82 15 - Fax : 0 216 340 82 20
 
 

Copyright © İnanıcı - Tekcan Avukatlık Bürosu

Mahmut Yesari Sok. No:47 Koşuyolu 34718 Kadıköy/İSTANBUL - Tel : 0 216 340 82 15 - Fax : 0 216 340 82 20