Hukuk Güncesi

22 Ekim 2014 Tarihinde yazıldı

Fikri Hukuk Fikri Korumaz

Fikri Hukuk Kapsamında Korunan Nedir?

Fikri hakların koruma alanı fikir ürünlerini kapsar. Bu itibarla, fikir ne denli yenilikçi ve/veya özgün olursa olsun; hayata geçirilmediği müddetçe fikri hak korumasına tabi olmaz. Hayata geçirmekten kasıt, fikrin fiziki bir hüviyet kazanması değildir; eserin üçüncü kişilerce algılanabilmesi yeterlidir.

Fikir ürünlerinin genel özellikleri olarak; fikir ürününün her zaman somut bir eşya olmaması ve bazen soyut kavramları da içermesi, somut bir eşyaya dönüştüğü hallerde somutlaştığı araçtan bağımsız bir kimlik kazanması ve somutlaştığı araçtan farklı hukuki kurallara tabi olması sayılabilir.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu tarafından bir eserin korunabilmesi için ise belli başlı şartlar aranmaktadır. Buna göre bir ürünün eser niteliğini haiz olabilmesi için;

  • sahibinin hususiyetini taşıması (sübjektif unsur),
  • sahibinin hususiyetini taşıyacak düzeyde şekillenmiş olması,
  • FSEK’te sayılmış eser çeşitlerinden biri olması (objektif unsur),
  • fikri bir çabanın sonucu ortaya çıkması,
  • güzel sanat eserleri açısından ürünün estetik değer taşıması

gerekmektedir. Bu çerçevede değerlendirdiğimizde; yazımıza konu düşünce ve ilkelerin eser niteliğinde değerlendirilebilmesi için sahibinin hususiyetini taşıyacak düzeyde şekillenmiş olması gerekmektedir.

Belirtmek gerekir ki; salt düşünce ve ilkeler, yöntemler, metotlar eser olarak korunmaz. Bu durumda, ancak vücuda gelmesi halinde tamamlanmamış eserler, müsveddeler, taslaklar ve hazırlık çalışmaları, gerekli özellikleri taşımaları halinde eser olarak değerlendirilebilir. Bu ayrımın yapılması; ilke ve düşüncenin somutlaştığı “eşyanın” soyut dijital alan olması halinde güçleşmektedir.

Bilgisayar Programları Açısından Değerlendirme

“Soyut ortamda şekillenen eser” olarak nitelendirebileceğimiz bilgisayar programları açısından bu değerlendirmenin yapılması, yukarıda da değindiğimiz üzere kavram karışıklığına neden olabilmektedir.

Öncelikle, bir bilgisayar programı çeşitli aşamalardan geçerek oluşur. Bu aşamalar bir taraftan programın yapısını oluşturur, diğer taraftan da ona temel veren düşünce ve ilkeleri içerir. Bu bütünde fikri hak korumasına konu olan kısımlar; ilke ve düşüncelerin şekillendiği; ara/ayrıntılı tasarımlar, hazırlık tasarımının unsurları ile programın kodlarıdır.

5846 Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) madde 2/i’ye göre

“Herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları,”

ilim ve edebiyat eseri olarak kabul edilmektedir. Bu maddeyle bir bilgisayar programının eser olarak tanımlanabilmesi için herhangi bir şekilde ifade edilmiş olması gerektiği anlaşılmaktadır. Ayrıca bu maddeye ek son fıkrada;

 “Arayüzüne temel oluşturan düşünce ve ilkeleri de içine almak üzere, bir bilgisayar programının herhangi bir öğesine temel oluşturan düşünce ve ilkeler eser sayılmazlar.”

şeklindeki prensip açıkça ifade edilmiştir. Bir bilgisayar programının arayüzü veya algoritması açısından değerlendirme yaptığımızda; FSEK 2. maddenin son fıkrası uyarınca programın bu unsurlarının eser olarak nitelendirilemeyeceği sonucuna varmaktayız.

Bu itibarla, Türk Hukuku’ndaki temel ilke, bir bilgisayar programının herhangi bir öğesine temel oluşturan düşüncenin veya ilkenin “eser” kapsamında korunmayacağı yönünde olduğu sonucuna varmaktayız. Bu husus, FSEK kapsamında “emredici norm” olarak yer almaktadır.

Uluslararası Hukukta Karşılaştırma

Ülkemizin ve doksan iki ülkenin tarafı olduğu WIPO Telif Hakları Anlaşması’nın 2. Maddesi uyarınca,

Telif hakkının korunması, düşünceleri, yöntemleri, uygulama esaslarını ya da matematiksel kavramları değil, düşüncelerin ifade biçimini kapsar.”

düzenlemesi; genel olarak eser korumasına tabi olabilecek düşünce ürünlerinin ifade edilmiş olmasını, yani şekillenmiş olmasını kural olarak belirlemiştir.

Bilgisayar programları yönünden Avrupa Birliği’ndeki düzenlemeleri incelediğimizde; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda yer alan düzenlemenin temelini teşkil eden 91/250/EEC sayılı Bilgisayar Programlarının Korunması Hakkındaki Konsey Direktifi’nin (2). maddesine göre;

“Arayüzeyler de dahil olmak üzere, bir bilgisayar programının herhangi bir unsuruna esas olan fikir ve ilkeler fikrî hukuk tarafından bu direktife göre korunmazlar.”

Avrupa Birliği müktesebatına uyum çerçevesinde, FSEK’te yer alan düzenleme, AB Direktifi ile paraleldir. Maddede açıkça belirtildiği gibi Direktif’e göre hukuki koruma; “bir bilgisayar programının herhangi bir şekilde ifade tarzını” kapsar. Bununla birlikte arayüze esas olanlar dâhil olmak üzere, bir bilgisayar programının herhangi bir unsuruna temel oluşturan düşünce ve ilkeler Direktif kapsamında korunmazlar

Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri’nde de bu husus WIPO Telif Hakları Anlaşması’na uygun olarak 17 U.S. Code § 102’de belirtilmiştir. Şöyle ki,

“Eser sahipliğinden doğan telif koruması kapsamı hiçbir şartta, açıklama, anlatım, resimleme, kapsama dahilinde asıl eser formundan bağımsız olarak fikir, prosedür, sistem, işlem metodu, konsept, ilke, keşif için genişletilemez.”

Bu madde ışığında, bir bilgisayar programına temel oluşturan, fikir, süreç, işlem, çalıştırma yöntemi, kavram, ilke ve keşiflerin telif hukukunda koruma bulmadığı sonucuna varmaktayız.

Sonuç

Sonuç itibariyle, bir bilgisayar programının fikri haklar açısından değerlendirilmesi yapılırken, programı oluşturan aşamaların ayrımı imtina ile yapılmalıdır. Bilgisayar programlarının bu aşamalarının, bir fikri hakka konu teşkil edebilmesi için o aşamanın ilke veya düşünce değil, şekillenmiş bir yaratım olması gerekmektedir. Ortaya çıkarılacak yaratıma ait fikrin, tanımın veya genel tasarımın, ne kadar özgün ve yaratıcı olursa olsun, eser korumasından yararlanması; genel tasarımın daha ayrıntılı hale getirilerek programın yapı taşlarının şekillendirilmesi ile mümkün olacaktır.

Av. Derya Doğan

 
 

Diğer Yazılar

 
 
Copyright © İnanıcı - Tekcan Avukatlık Bürosu Uyarı
Mahmut Yesari Sok. No:47 Koşuyolu 34718 Kadıköy/İSTANBUL - Tel : 0 216 340 82 15 - Fax : 0 216 340 82 20
 
 

Copyright © İnanıcı - Tekcan Avukatlık Bürosu

Mahmut Yesari Sok. No:47 Koşuyolu 34718 Kadıköy/İSTANBUL - Tel : 0 216 340 82 15 - Fax : 0 216 340 82 20